Doğuştan işitme kaybı bulunan insanlar geçmişte işitme ve konuşma engelli olarak hayatlarını sürdürür ve toplumsal hayata katılmakta güçlüklerle karşılaşırlardı.
Gelişen teknolojiyle birlikte ve zorunlu hale getirilen tarama testleriyle işitme engelli bebekler artık erkenden teşhis edilebiliyor.
Yapılan testler sonucunda yenidoğan döneminde işitme kaybı tespit ettiğimiz bebeklerin en kısa sürede cihaz kullanmaya başlamalarını sağlıyoruz.
İşitme cihazı uyguladığımız bebeklerin iletişim becerilerinin gelişme düzeyini gözlemler ve takip ederiz.
Eğer bebeğimiz çevreden gelen seslere işitme cihazına rağmen yeterli tepkiyi vermiyor ve iletişim kurmuyorsa mevcut işitme kaybını tedavi etmekte cihaz kullanımının yetersiz kaldığını düşünürüz.
İşte bu durumda geleneksel işitme cihazlarının yerine doğrudan iç kulağa takılan ve beyne giden sinirleri uyaran koklear implant biyonik kulak cihazının takılması uygun olur.
Koklear implant biyonik kulak takılmasına karar verildiği sırada genellikle bebekler 1 yaşına ulaşmış olurlar.
Koklear implant biyonik kulağın ameliyatla takılan iç parçasına ek olarak işitme cihazına benzer bir de dış parçası bulunmaktadır.
Koklear implant biyonik kulak ameliyatı yalnızca çocuklara değil, işitme cihazından fayda görmeyecek düzeye ilerlemiş işitme kaybı bulunan yetişkin insanlara da uygulanabilir.
Koklear implant biyonik kulak ameliyatı özellikli bir işlem olup yalnızca bir ameliyatın sonunda işitme-konuşma iletişim becerilerinin kazanılması mümkün değildir. Ameliyat sonrası rehabilitasyon süresine ve yakın takibe ihtiyaç vardır.
Aşağıda yer alan videoda benim yaptığım koklear implant ameliyatlarından birini izleyebilirsiniz.
