En sık yaptığım kulak ameliyatlarından biri dış dünyadan orta kulağımızı ayıran kulak zarının onarılması ya da yeniden oluşturulmasıdır.
Şiddetli veya tekrarlayan orta kulak iltihaplarında basınçlı iltihap sıvısı kulak zarını eritir ve yırtarak dışarı akar.
İltihabın tedavi edilmesiyle birlikte çoğu zaman kulak zarı kendiliğinden iyileşir.
Ancak bazı durumlarda iyileşme düzgün olmaz ve kulak zarı delik kalır.
Aşağıdaki resimde sağlıklı ve delik kulak zarları arasındaki farkı görebilirsiniz.
Delik kalmış ya da erimiş kulak zarını iyileştirecek herhangi bir ilaç yoktur.
Hastalarıma anlatırken, gerekli olduğu halde zar onarımı yapılmayan ve delik bırakılan kulakları penceresi açık bırakılmış bir eve benzetirim. Açık kalan pencereden giren dış dünyanın bütün problemleri kulağımıza zarar vermeye başlar ve gittikçe daha ciddi sorunlar meydana getirir.
Ameliyat sırasında yeni kulak zarını oluştururken kişisel pratiğimde kulağımızın arkasında yer alan bir kasın kılıfını ya da kulak kıkırdağımızın bir parçasını kullanmayı tercih ediyorum.
Yaygın şehir efsanelerinin aksine ameliyatın başarı şansı yüzde doksana yakındır. Teknolojinin de ilerlemesiyle hastalığın tekrarlama riski artık oldukça azalmıştır.
