Her insanı ve doğal olarak biz cerrahları da birbirimizden ayıran en önemli özelliklerden biri kuşkusuz insanlarla kurduğumuz ilişkiler. Tabiatımız gereği kimimiz daha resmi, kimimiz daha yakın ilişkiler kurmayı tercih ediyor; kimimizin yalnızca sosyal becerileriyle dahi zaman zaman insanları tedavi ettiği görülürken, kimimiz yalnızca pozitif bilimin kanıtladığı yolları kullanmayı tercih ediyor. Peki ama ameliyat ettiğimiz insanlar (ki bunların arasında aslında hasta olmayan insanların geçirdiği estetik ameliyatlar en büyük payı oluşturuyor) bizden ne bekliyorlar, ya da her insanın beklentisi aynı mı?
Aslında kendi düşüncemi cümlenin sonunda bir miktar ifade ettim. Kuşkusuz her hekimin olduğu gibi her insanın da sosyal ilişkilerinde kendine ait bir tarz var. Unutulmamalı ki biz hekimler de kendi branşımızın dışındaki konularda birbirimize muayene olmak zorundayız ve bizim de iletişim biçimimiz birbirimize uymayabiliyor.
Burada ifade etmek istediğim; bir hasta ya da estetik ameliyat olmak isteyen bir insanın seveceği hekimi ve iletişim biçimini ancak deneyerek keşfedebileceğidir. Hekiminizi sevmek zorunda değilsiniz :). Kendi iletişim tarzını sadakatle sürdüren bir hekimi suçlamayın. Ne mutlu ki doktorlar tek tip değiller. Bir başka hekimi sevebilir ve birlikte mutlu bir sürece yelken açabilirsiniz.